Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Dervişoğlu: BM ve uluslararası toplum utanç verici bir sessizliği tercih etmektedir

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) grup toplantısında konuştu.

İYİ Parti Genel Başkanı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye" çıkışı için "Devlet ciddiyetine yakışmadı" diyen Dervişoğlu, "Türkiye, basit ajitasyonlarla, hamasetle yönlendirilecek bir ülke değildir" dedi.

Dervişoğlu, "Türkiye, Orta Doğu’da krizleri abartan bir ülke değil, çözüm üreten, tarihsel misyonuna uygun biçimde barışı savunan güçlü bir aktör olmalıdır" açıklamasını yaptı.

İsrail’in Filistin’te on yıllardır süren kanlı işgal ve sistematik zulmünün bölge sınırlarını aşarak Lübnan’a kadar yayıldığını belirten Dervişoğlu, "Bu işgalci devletin saldırıları, uluslararası hukukun zerrece umursanmadığı, pervasız bir tutumla yürütülmekte; sivil yerleşim alanları bilerek hedef alınmakta, çocuklar, kadınlar, masum siviller acımasızca katledilmektedir. İsrail, Filistin'de gerçekleştirdiği insanlık dışı politikalara ilaveten, Lübnan'da şehirleri yerle bir etmekte, masum insanları yerlerinden, yurtlarından koparıp göçe zorlamaktadır.  Bu vahşi saldırılar, sadece bölgenin istikrarını değil, tüm Orta Doğu'yu bir ateş çemberine sürüklemekte ve büyük bir yayılmacı stratejinin tezahürü olarak karşımıza çıkmaktadır. Ne var ki, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum, bu insanlık dışı olaylar karşısında ne yazık ki utanç verici bir sessizliği tercih etmektedir.  Bu sessizlik, zulmü onaylayan, adeta İsrail'in işlediği savaş suçlarına ortak olan bir tavırdır!" ifadesini kullandı.

Geçmişte merkez siyasetin temsil ettiği değerlerin milletin birlik ve beraberlik içinde ilerlemesine katkı sağladığını söyleyen İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu; “Bizim görevimiz, o köprüyü yeniden kurmak ve milletin ele ele, kol kola,  omuz omuza, gönül gönüle geçebileceği sağlam bir zemini oluşturmaktır. Merkezin yeniden inşası, makul olanın yeniden makbul hale gelmesiyle mümkündür.  Çünkü makul olan, yani toplumun ortak çıkarlarını gözeten anlayış, ülkemizin geleceği için rotamızı belirleyen pusuladır. Benim çağrım, hep birlikte hareket ederek daha güçlü, daha müreffeh bir Türkiye'yi inşa etme davetidir. Kuru bir toprakta filizlenen her tohum gibi, bu birlik çağrısı da Türkiye'nin geleceğini yeşertecektir.” şeklinde konuştu.

 

Hibya Haber Ajansı