CHP Genel Başkanı Özel'in konuşmasından satır başları şu şekilde:
"Bir gözümüz Silivri’de, kulağımız, elimiz Esenyurt’tadır. Milletvekili arkadaşlarımız bundan sonra Esenyurt’u boş bırakmayacak, hiçbirimiz boş bırakmayacağız.
Buna yönelik süreçleri birazdan grubumuzla istişare edeceğiz. Gün içerisinde, sıcak gündemler oldukça ya da kararlar belirginleştikçe Grup Başkan Vekili arkadaşlarımız bilgilendirmeleri yapacaklar.
Güne geçmişte İstanbul İl Başkanlığı görevi yapmış, CHP Milletvekilliği, Avcılar Belediye Başkanlığı yapmış Yüksel Çengel’in vefat haberiyle uyandık. Ailesine ve partililerimize başsağlığı diliyoruz. Ümit ediyorum yarın ailesiyle birlikte olmak imkanımız olacak.
Dün MYK toplantısını, Esenyurt’ta yaptık. Giderken Esenyurtu yaşayarak gittik, çıkarken de il başkanımız ve İBB başkanımızla birlikte adeta bu kente AK Partinin siyasi müdahalesinin dışında, bir başka hazımsızlığı nasıl yaşadığını da içinden geçerek gördük.
Esenyurt, CHP tarafından yönetilirken 2004 yılında AK Parti tarafından kazanıldı ve Necmi Kadıoğlu’na yönettirildi. 100 binin altında bir nüfusla teslim ettiğimiz Esenyurt’u, 1 milyon nüfusla geri aldık. İçinden geçerken gördüğünüz Esenyurt, kent suçları müzesi gibidir.
Küçücük parsellere sınırsız katların verildiği, blokların arasından rüzgarın geçemediği, inanılmaz yoğunluklar yaratıldığı ve o rantın AK Parti tarafından bile isteye kente karşı işlenen suçlara sessiz kalınmasına sebep olduğu bir yerdir.
Esenyurt’un canına tak etti de 2019’da bize alıp verdiler. Ama Necmi Bey 2017’de istifa ettirildi. O dönem belediye başkanları ya FETÖ’cülükten ya da yolsuzluktan istifa ettiriliyordu. Ama hakkında bir yargılama bile duymadık. Şimdi sosyal medya paylaşımıyla yeniden gündeme geliyor. ‘Geri geliyoruz’ diyor.
Esenyurtlular bunların elinden aldı CHP’ye bu kente suç işlemeden yönet diye verildi ancak hazmedemediler. İlk fırsatta geldiler, yalanla, iftirayla 10 yıldır parti üyemiz olan bir profesörü, bölücü örgüt üyesi diye yaftalayıp, Silivri’ye koydular. Daha sonra oraya belediye meclisinden bir vekil seçmek yerine, suç işletebilecekleri birisini getirip buraya kayyum diye atadılar. Kente suç işlemeye, rantı yönetmeye geliyorlar.
Oysa idealist bir kanaat önderinin, iki kişiden birinin oyunu alarak bu suçlar işlenmesin, bu kent korunsun diye görev yaparken bunu yapıyorlar.
Esenyurt bir kent suçları müzesidir, bu müzenin kurucusu da AK Parti siyaseti ve AK Parti belediyeciliğidir.
Silivri programında bir erteleme yaptık çünkü dün resmi olarak Adalet Bakanlığı’na görüşme talebimizi ilettik. Tutukluların cezaevinde milletvekilleri tarafından ziyaret edilmesi Adalet Bakanlığı’ndan bir prosedürün tamamlanmasıyla gerçekleşiyor. O prosedür dün mesai bitimine kadar tamamlanmadığı ve bize bildirilmediği için bugün oraya gidip ziyarette aksaklık olmasını istemedik.
Adalet Bakanlığı’nın resmi prosedürü tamamlamasını bekliyoruz. Pazartesi günü ziyaretle ilgili bir talebimiz var bugün onu da yineledik. Pazartesi günü Silivri’ye gidip sevgili başkanımızı ziyaret etme niyetindeyiz.
Bundan fezleke gelecekse gelir benim ona söyleyecek bir şeyim yok. Ama Akın Gürlek üstünden incinmişler. Bu pişkinlik Hitler be ekibinde olsaydı, Ruslar gelip de Berlin’e dayandığında, Berlin düşmek üzereyken koşarlardı toplama kamplarına ve onlara ‘Birlik ve beraberlik en çok ihtiyacımız olan günlerdeyiz. Biz hep beraber Almanya’yız. Hepimiz aynı gemideyiz’ derlerdi. Güç elinizdeyken düşman hukuku uygulayacaksınız, başınız sıkıştı mı hep beraber olalım diyeceksiniz. Bir bilim insanını, bir kanaat önderini, terör örgütü üyesi diye Silivri’ye koyacaksın, sonra bu lafları duyunca incindik yargıya talimat manasına geliyor diyeceksin. Elinizdeki adam bumerang gibi atıyoruz atıyoruz geri geliyor. Seyyar giyotin, nerede ihtiyaç oraya taşıyordunuz. Sonra diyorsunuz ki aferin Akın görevini yaptınız dediniz. Sonra bakan yardımcısı yaptınız. Sonra bu işe tepki gösterince incindik deniliyor.
Sine-i millet tartışmaları sosyal medyada her kriz anında çok popüler tartışmalardır. Esenyurt’taki MYK toplantımız bitti, otobüsün üstünde açıklama yaptık. Ben Kemal Beyin de o değerlendirmelere iştirak ettiğini bilmiyordum. Kemal Beye cevaben söylenmiş bir şey değildi. Ben bütün muhalefete uyarıda bulundum. Sine-i millet demek istifa et git demektir."
Hibya Haber Ajansı