Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

DEVA Partili Rızvanoğlu, COP29’a Türkiye’den bin 862 kişinin katılmasını değerlendirdi

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’na (COP29), Türkiye’den 1862 kişinin katılmasını değerlendiren bir basın toplantısı düzenledi.

DEVA Partisi Genel Başkan

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği  Taraflar Konferansı’na (COP29), Türkiye’den 1862 kişinin katılmasını değerlendiren bir basın toplantısı düzenledi.

Rızvanoğlu COP29’un Azerbaycan’da gerçekleşmesinin önemine değinerek, “Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği  Taraflar Konferansı’nda yani bilinen adıyla, COP29’a, iktidarın gerçekleştirdiği astronomik katılımı ve israfı konuşmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Hepiniz hoş geldiniz. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’in ‘Zaman bizim yanımızda değil’ dediği, COP29 Başkanı Muhtar Babayev’in, ‘İnsanlık yıkıma giden yolda’ diyerek uyarıda bulunduğu Zirve, geride kaldı. Elbette dünyanın en önemli iklim zirvesine dost ve kardeş ülke Azerbaycan’ın ev sahipliği yapması hepimizi gururlandırdı. Zirve boyunca kendimize evimizde hissettik. Bakü’nün misafirperverliği ve organizasyonun başarısı, sadece Azerbaycan için değil, tüm bölge adına büyük bir kazanım. Zirve’de emeği geçen herkese bir kere daha teşekkür ediyorum” dedi.  

Rızvanoğlu tasarruf tedbirlerini hatırlatarak, “Ülkemizden katılan kişi sayısı ise tam 1862 kişi. Geçen yıl Dubai’de gerçekleşen COP28’e ülkemizden 1045 kişi katılmıştı, bu yıl neredeyse iki katı.  Bu kadar insanın uçağı, konaklaması, yemesi-içmesi, verilen harcırahı. Bu zirvede yapılan harcamayı düşünebiliyor musunuz?  E nerde kaldı tasarruf tedbirleri, hani iktidar tasarruf tedbirleri vardı? Bakın ! Bizzat Cumhurbaşkanlığı tarafından, 17 Mayıs 2024 tarihinde yayınlanan, 32 bin 549 sayılı tasarruf tedbirleri genelgesi var. Burada ne diyor biliyor musunuz?  ‘Zorunlu hâllerde yapılacak yurt dışı geçici görevlendirmeler en az seviyede tutulur’ deniyor.  Sizin en az seviyeden anladığınız tam olarak kaç kişi? Türkiye’den katılan 1862 kişiden, kaç kişinin parası, bu devletin kasasından çıktı? Neden kendi yazdığınız genelgeye uymuyorsunuz?  Niçin?” ifadesinde bulundu.

Rızvanoğlu, COP29’a katılanların listesini göstererek şunları söyledi:

“COP zirvelerine isteyen herkes önceden başvurarak, eğer onay verilirse katılım sağlayabiliyor.  Bu nedenle katılımcılar arasında benim gibi kendi imkânlarıyla gelen kişiler, ayrıca özel sektörden, sivil toplum kuruluşlarından ve akademiden kişiler de vardı.  Ancak bu zirvede, devletin imkânlarıyla katıldığı açıkça görülen yüzlerce kişi de vardı.  Bakın burada, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin resmi sitesinde, şeffaf bir şekilde isim isim kimler katıldı tek tek görebiliyorsunuz. Biz isterdik ki, Birleşmiş Milletlerin bu isim listesini yayınladığı gibi, aynı şeffaflık anlayışı ile, hükümet de COP29 Zirve’sinin ülkemize olan maliyetini açıklasın. Devletimiz adına yapılan bu harcamayı kuruşu kuruşuna sormak hakkımız. Elimizde uzun bir soru seti var ve hepsinin cevabının açıklanmasını istiyoruz. COP29 zirvesine katılımda, kaç kişinin masrafı devletin kasasından karşılandı? Kaç uçakla gidildi? Kaç tane koruma götürüldü?  Bu kadar kişinin günlerce sadece otel ve yemek masrafını bir düşünün. Katılımcıların kaçı iklim değişikliği konusunda uzman? Bu kişiler neye göre belirlendi? Liyakate göre mi, sadakate göre mi? Bu kişilerin kaçı Türkiye’nin ve gezegenimizin geleceği için somut politika önerileri sundu? Oraya götürülen kişiler yaptıkları çalışmalarını raporladı mı?  Bu kişiler konferansa ve müzakerelere ne kadar katkı sundu, Türkiye’nin çıkarlarını ne kadar savunabildiler?  Bakın Türkiye COP31’e aday ülkelerden bir tanesi. Ben merak ediyorum, giden kişiler bizim COP31 adaylığımıza dair nasıl bir katma değer sağladı?  İktidarın şeffaf bir şekilde bu sorulara cevap vermesi gerekiyor."

Hibya Haber Ajansı