A1 Capital'in raporuna göre Atlantik'in her iki yakasında da zayıf şirket sonuçları ve ABD ekonomisinde yavaşlama korkuları yaşandı.
Yayımlanan raporda şu değerlendirimler yer aldı:
"Jerome Powell'ın Eylül ayında olası bir faiz indirimi hakkındaki yorumlarının ardından Çarşamba günkü toparlanma kısa sürdü!
Yatırımcılar, Eylül ayında ABD'de ilk faiz indiriminin onaylanmasından veya yılsonuna kadar iki ek gevşemeden memnun olabilirlerdi. Tahvil piyasasının bir kez olsun hisse senedi piyasasıyla aynı fikirde görünmesinden heyecanlanmış olabilirlerdi: ABD 10 yıllık getirisinin yüzde 4 işaretinin altına düşmesi bunu kanıtlıyor. Ama hayır! Ekonomik yavaşlama hayaleti aniden çirkin başını kaldırdı ve gerginlikleri tırmandırdı.
Vasat ABD istatistikleri, siyasi ve ticari gerginlikler, Çin'in toparlanamaması ve tüketicilerin acı çekmeye başlaması arasında, karşı rüzgârların listesi uzuyor. Cuma günü yayınlanan aylık ABD istihdam raporu, tarım dışı maaş bordrolarının 175.000 beklentilere kıyasla 114.000 arttığını, işsizlik oranının yüzde 4,1 beklentilere kıyasla yüzde 4,3'e ulaştığını ve saatlik ücretlerin yüzde 0,3 beklentilere kıyasla yüzde 0,2 arttığını gösteriyor.
Avrupa'da, İngiltere Merkez Bankası toparlanmaya yardımcı olmak için faiz oranlarını düşürmede ECB'ye katıldı. Asya'da, Japonya BOJ'nin para politikasını sıkılaştırmasının ardından zor bir hafta geçirdi. Yaygın olarak beklenen karar, yine de Tokyo Borsası'nın düşmesine neden oldu, ABD ve Japonya oranları arasındaki farkın daralmasının, yani yen'deki artışın ve carry trade'deki çalkantıların etkileri karşısında şaşkına döndü.
Yurtiçinde ise BIST100 endeksinin morali bozulmuş ve endekste çok kritik noktalara gelmiş durumda neredeyse ya tamam ya devam noktasındaydık, Bu aynı zamanda geri çekilme için fazla bir alan da kalmadı demekti.
Enflasyon beklentilerindeki farklılık, Güven endekslerindeki zayıflık, Bilançolardaki zayıflık not artımın beklentilerine kadar katalizörsüz kalan piyasa bu moral bozukluğundaki ana etmenler. Büyük resim değişmedi ama beklentiler yine ötelendi derken Jeopolitik riskin artması ile birlikte Cuma günü derinleşen satışlar bütün sektörlerin negatif kapatması ile dağılan moraller ve Şimdi sorunun 10,000 altına sarkar mıyız olması.
Ham petrolün fiyatı, üst üste dördüncü haftadır düşmeye devam ediyor. Orta Doğu'daki gerginliğin keskin bir şekilde artmasıyla tetiklenen Çarşamba günkü alım atağı, eğilimi tersine çevirmeye yetmedi. İran'daki Hamas liderinin ölümü, İran ve İsrail arasındaki gerginliğin tırmanma riskini yeniden canlandırdı. Ancak şimdilik, piyasa bu gerginlikleri arka plana itiyor ve talebe ve küresel ekonomik yavaşlamaya odaklanıyor. Aynı zamanda, OPEC+ Ortak Bakanlar İzleme Komitesi toplandı ve genişletilmiş kartelin politikasında herhangi bir değişiklik önerdi. Fiyatlar açısından, Brent ham petrolü yaklaşık 79,70 usd ve ABD WTI varil başına yaklaşık 76,60 ABD dolarından işlem görüyor.
ABD ekonomik momentumuna ilişkin korkuların artmasıyla birlikte, bugün yayınlanacak olan Temmuz ISM hizmet endeksi daha da önem kazanıyor. Perşembe gecesi yayınlanacak olan Temmuz ayı Çin enflasyonu ve üretici fiyatları da bir diğer önemli gelişme olacak. Yurtiçinde ise; Temmuz ayı enflasyon verileri ile TCMB’nin yılın 3’ncü Enflasyon Raporu gündemde ön plana çıkıyor."
Hibya Haber Ajansı