A1 Capital, ECB'nin Euro’nun gücüne dikkat etmesi gerektiğini belirterek piyasayı şöyle değerlendirdi:
"ECB, yavaşlayan enflasyon ve ekonomik büyümeyi gerekçe göstererek üç ayda ikinci faiz indirimini duyurdu. İndirim yaygın olarak bekleniyordu ve merkez bankası gelecekteki adımları açısından fazla netlik sağlamayınca piyasalar, dün Avrupa Merkez Bankası'nın yılın geri kalanında art arda faiz indirimlerine gitme ihtimaline ilişkin beklentilerini azalttılar.
Banka daha önce bu döngüde ikinci kez faiz oranlarını düşürerek beklendiği gibi temel mevduat faiz oranını %3,50'ye indirmişti ancak hizmet enflasyonunun yüksek kalmaya devam ettiğini ve faiz oranlarını gerektiği kadar uzun süre kısıtlayıcı tutacağını yineledi. Piyasalar, tüm yıl için ek olarak, şimdi 33 baz puanlık kesinti bekliyorlar; dün bu rakam 36 baz puandı.
Euro bölgesi devlet tahvili faizleri, yatırımcıların faiz indirimi beklentilerini sınırlamasıyla yükseldi. Algı, büyüme görünümünde önemli bir bozulma olmadığı sürece olası olmadığı yönünde oldu. Avrupa Merkez Bankası (ECB), zayıf iç talebi gerekçe göstererek bu yıl ve gelecek yıl için büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize ederken (2024 Euro Bölgesi büyüme tahminini % 0,8 olarak açıklarken, 2025 tahminini % 1,3'e; 2026 tahminini ise %1,5'e düşürdü.
Enflasyonun yine de 2025'in ikinci yarısında %2 hedefine ulaşacağını öngörürken, bazı yatırımcılar ECB'nin politikayı gevşetmede çok yavaş olabileceği riskine odaklandı. Nitekim bloğun toparlanması yavaş oldu ve Almanya ekonomisi ikinci çeyrekte küçüldü. ABD'den son iki günde gelen veriler, enflasyonun beklentilerden biraz daha yüksek olduğunu ancak yine de düşük olduğunu gösterdi.
Çekirdek tüketici fiyat endeksi, Ağustos ayında %0,2'lik bir artış tahminlerine kıyasla %0,28 arttı. ABD üretici fiyatları, Ağustos ayında ekonomistlerin %0,1'lik beklentilerine kıyasla %0,2 artarak beklenenden daha fazla arttı, ancak eğilim hala yavaşlayan enflasyonla uyumluydu. Yatırımcılar bu yıl Fed'in 25 baz puanlık bir hamleyle başlayarak yaklaşık 100 baz puanlık faiz indirimi yapmasını bekliyorlar; bu da üç toplantıdan birinde 50 baz puanlık büyük bir indirim görecekleri anlamına geliyor.
Yatırımcılar, Fed'in gelecek yılın sonuna kadar 10 adet 25 baz puanlık faiz indirimi yapacağını, ECB'nin ise altı adet faiz indirimi yapacağını tahmin ediyor. Fed'in hamlelerinin ECB'nin düşüncelerini etkilemesinin ana kanalının döviz kuru etkisi olması nedeniyle, ECB'nin Euro’nun gücüne dikkat etmesi gerekiyor. Daha güçlü bir para birimi, bloğun durgun ekonomisi için finansal koşullarda istenmeyen bir sıkılaşmaya yol açabilir.
Reuters'ın yakın zamanda yaptığı bir anket, Şubat sonuna kadar sadece 1,11 dolara ve bir yıl içinde 1,12 dolara yükseleceğinin beklendiğini gösterdi ki; bu, Ağustos ayında ulaştığı zirveden çok da uzak değil. Euro'da uzun pozisyon alan herkes, dünyanın geri kalanının ABD'den daha iyi performans gösterdiği, esasen büyüme yanlısı bir ortama güvenmiş olacak.
Petrol fiyatları yaklaşık %3 arttı ve yatırımcıların Kasırga Francine'in Meksika Körfezi'ndeki etkisinin ABD üretimine ne kadar zarar vereceğini merak etmesiyle toparlanmayı sürdürdü. Petrol üreticileri üretimi kısıtladıklarını söylediler, ancak bazı ihracat limanları yeniden açılmaya başladı. ABD ham petrolü %2,72 artışla varil başına 69,14 dolardan, Brent ise % 2,21 artışla varil başına 72,17 dolardan kapandı.
Altın fiyatları, yatırımcıların Fed'in faiz indirimleri öncesinde kıymetli metale daha cazip bir yatırım olarak bakmasıyla rekor seviyelere yükseldi. Spot altının onsu %1,85 artarak 2.558 dolara ve ABD altın vadeli işlemleri %1,79 artarak onsu 2.557 dolara çıktı."
Hibya Haber Ajansı