Çelik'in açıklamalarından bazı satır başları şöyle:
"Lübnan'da son gelen rakamlara göre 2 bin 800 kişi yaralanmış 8 kişi hayatını kaybetmiş. Bunların içerisinde gençler var bir de 8 yaşında bir kız çocuğu var.
Bu tablo bile İsrail’in saldırganlığının bu katliam şebekesinin cinayet işlemekten hiçbir sınırı olmadığını gösteriyor
Herhangi bir şekilde hacklenerek nasıl patlayıcıya dönüşmüş? Sorgulanıyor. Elimizdeki cihazlar ne kadar güvenlidir? Bomba tesiri yapacak şekilde sonuç ortaya çıkıyor.
Bu genişlemesine tartışılacaktır. Lübnan'da acil durum ilan edildi. Hastaneler göreve çağrıldı. Netanyahu hükümeti uluslararası hukukun önünden kaçmak için savaşı genişletme gibi tutum içerisinde. Savaşın geniş bir alana yayılmasını istiyor.
Bunun İsrail savunmasıyla ilgisi yok. Katliam şebekesiyle ilgisi var. Cumhurbaşkanımız kardeşlerimizin direnişi Kurtuluş Savaşı'na benzetmişti. Bazıları eleştirmişti. Şimdi Netanyahu'nun savaşı diğer bölgelere yaymak konusunda sistematik faaliyeti görüldüğünde Cumhurbaşkanımızın ne kadar haklı olduğu ortaya çıkmıştır.
Netanyahu şebekesinin Hamas'ın kabul ettiği maddeler karşısında direnci var. Hamas'ın olumlu tutum sergilemesi Netanyahu ekibinin üzerinde baskı oluşturuyor. Ne zaman uluslararası baskı haline geliyor, Netanyahu bir yere saldırarak bu baskıyı üzerinden kaldırmayı hedefleniyor.
Bugün 8 kişinin ölmesine ve insanların yaralanmasına yol açtılar. Bu katliam şebekesinin hiçbir sınır tanımadığının göstergesi. Ayşenur Ezgi Eygi şehit olduğunda siyonist çizgide olanlar ondan 'militan' diye bahsetti.
Ayşenur kardeşimiz bir tarafıyla ABD vatandaşı olduğu için Amerikan Başkanı ilk başta 'Bilgim yok' dedi. Baskılar artında bu sefer kazara, hata sonucu öldürüldüğünü söyledi. Ortada bir hata yok bir katilin, keskin nişancının hedef almasıyla kardeşimiz şehit olmuş durumda.
Barışı korumak üzere inisiyatif alması gerekenlerin savaş gemisini oraya göndermesinin sonucudur. Bir yandan da insani yardım konusunda açıklama yapıyorlar. Bugün gerçekleşen ise katliam şebekesinin savaşı bölgeye yaymadır.
Bugün gerçekleşen eylem de bu katliam şebekesinin savaşı bölgeselleştirme, Lübnan'a yayma, Lübnan-İran hakkında bu gerginliği daha da genişleterek kendi bu katliamlarını örtbas etme çabasının bir neticesi diye değerlendiriyorum.
Eninde sonunda bu katliam şebekesi hukukun karşısına çıkacaklar, cezasını çekecek. Bugün doğru olan tarihin yanında kimin durduğu, yanlış yerde kimin durduğu. Cumhurbaşkanımız ve Türkiye'nin aldığı tutum insanlık adına en net bir şekilde görülmektedir.
Özgür Özel sorusu
Bugünkü açıklamalarını dinledim Özgür Bey'in. Özgür Bey'in AK Parti döneminde insanların yaşamına müdahale edildiği sözü, bana AK Parti'ye açılmış uyduruk kapatma davasındaki cümleleri hatırlattı.
O zaman da yaşam tarzına müdahale ediliyor, diye uyduruk yalanlarla kapatma davası açılmıştı. Şimdi saçma sapan uyduruk iddianamedeki sözler Özgür Bey'in sözleri haline geliyor.
Bizim vesayeti nasıl kaldırdığımızı ve bedel ödediğimizi herkes bilir. CHP Genel Başkanı'nı kendisinin AK Parti'ye açılmış uyduruk bir iddianamenin getirmesi bizim değil CHP'nin sorunudur.
Dilruba sorusu
Burada herkesin ne söylediği açık. Kendisini yanına oturtmuştu CHP Genel Başkanı Özgür Bey. Daha sonra 'Benim onu oturtmam sözlerini desteklediğim adına gelmiyor, onun sözleri adına toplumdan ben özür diliyorum' dedi. Bu tip açıklama yapanların niyetlerini görmek bakımından onları yanına oturanlar, onore edenler düşünsün bu konuyu bizim meselemiz değil biz önümüze bakıyoruz."
Hibya Haber Ajansı