Esenyurt’u küçük bir İstanbul olarak tanımlayan Ahmet Özer, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt Türkiye'nin 51 ilinden büyük. Nüfusumuz yaklaşık 1 milyon 500 bin civarında. 101 ülkeden insan yaşıyor burada. Aynı zamanda 81 ilimizden göç almış bir yer. İstanbul’u küçük bir Türkiye olarak tanımlıyorsak, Esenyurt da küçük bir İstanbul’dur. Hem sosyolojik hem belediyecilik anlamında bir laboratuvar gibi. Yoğunlukları ve sorunları çok fazla. Seçimi büyük bir farkla kazandık ve göreve başladık. Bakanlığa göre 4, kimilerine göre ise 6 milyon, Suriyeli Türkiye'ye geldi. Bu insanların büyük bir kısmı İstanbul’a, İstanbul’dakilerin büyük kısmı ise Esenyurt’a geldi. Resmi verilere göre 200 bin yabancı var burada ve büyük çoğunluğu Suriyeliler. Ancak bu mesele belediyenin değil, hükümetin sorumluluğunda. Biz burada barış ve kardeşlik için çalışıyoruz.”
Esenyurt’un sosyal belediyeciliğin merkezi haline geleceğinin altını önemle çizen Başkan Özer, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
“Kent kimliği yaratmak zor olabilir ama imkansız değil. Özellikle Esenyurt gibi hızla büyüyen yerlerde bu "arada kalma" durumu gerçekten ciddi bir sorun. Bizim bu kadar kültür ve sanat etkinliği düzenlememizin sebebi de aslında budur. İnsanları bir araya getirmek, farklı kültürlerin kaynaşmasını sağlamak, bir Esenyurt kimliği oluşturmak için çalışıyoruz. Kültür ve sanat, kentleşmeyi hızlandıran ve insanları birbirine yaklaştıran araçlardır. Ancak elbette bu sadece bir belediyenin tek başına çözebileceği bir sorun değil. Kesinlikle bazı meseleler ulusal düzeyde çözülmeli. Deprem, göç gibi sorunlar bir ilçenin tek başına çözemeyeceği sorunlardır. Ama biz elimizden geleni yapıyoruz.”
Hibya Haber Ajansı