BMD Araştırma’nın raporunda Merkez Bankası kararlarının ön plana çıktığı bir haftanın geride bırakıldığı belirtildi. Raporda şu ifadelere yer verildi:
“Yurt içinde TCMB faiz kararı ön plana çıkarken küresel piyasalarda ABD Merkez Bankası (Fed), İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve Japonya Merkez Bankası (BOJ) faiz kararları odakta yer aldı. Ayrıca İngiltere ve Euro Bölgesi enflasyon verileri takip edildi.
“Fed, politika faizini 50 baz puanlık indirim gerçekleştirerek faiz aralığını %4,75-5’e çekti. Böylelikle Banka, faizi 23 yılın en yüksek seviyesinden indirirken 4 yılı aşkın süre sonra faiz indirim döngüsüne başlamış oldu. Metinde, yetkililerin gelen verilere, gelişen görünüme ve risk dengesine bağlı olarak faiz oranlarında ek ayarlamalar yapmayı düşünecekleri ifade edildi.
“Fed Başkanı Jerome Powell, kararın ardından düzenlediği basın toplantısında, "Bu karar, politika duruşumuzun uygun şekilde yeniden ayarlanmasıyla, ılımlı büyüme ve enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde %2'ye düşmesi bağlamında iş gücü piyasasındaki gücün korunabileceğine dair artan güvenimizi yansıtıyor." dedi.
“Powell, ekonomi güçlü kalmaya devam ederse ve enflasyon ısrarcı olursa politika kısıtlamalarını daha yavaş bir şekilde gevşetebileceklerini belirterek, iş gücü piyasasının beklenmedik bir şekilde zayıflaması ya da enflasyonun beklenenden daha hızlı düşmesi halinde de yanıt vermeye hazır olduklarını aktardı. İngiltere’de tüketici fiyat endeksi, Ağustos ayında %0,3 artarken Temmuz ayında %2,2 olan yıllık enflasyon, Ağustos ayında da %2,2 oldu.
“Euro Bölgesi'nde ise tüketici fiyat endeksi, Ağustos ayında aylık %0,1 artarken Temmuz ayında %2,6 olan yıllık enflasyon %2,2’ye geriledi. Japonya Merkez Bankası (BOJ) faiz oranlarını beklentilere paralel %0,25’te sabit bıraktı. İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini beklentilere paralel değiştirmeyerek %5 seviyesinde sabit tuttu. BoE Başkanı Andrew Bailey, enflasyonun düşük kalmasının hayati önem taşıdığını, bu nedenle çok hızlı ya da çok fazla indirim yapmamaya dikkat etmeleri gerektiğini ifade etti. Küresel piyasalarda hafta genelinde karışık bir seyir izlendi.
“TCMB, Perşembe günü gerçekleştirdiği toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını beklentilere paralel değiştirmeyerek %50’de sabit tutu. Metinde, temel mal enflasyonunun sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklendiği ifade edildi. Ağustos ayındaki karar metninde yer alan "Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır" ifadesi son metinde "Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır" şeklinde değiştirilmesi ise dikkat çekti.
“ Haftaya yatay başlamasına rağmen hafta genelinde yukarı yönlü bir seyir izleyerek kısa süreliğine de olsa 10.000 sınırının üzerine çıkan BİST100 Endeksi, %2,22 kazançla 9.900 puandan haftayı tamamladı. 33,86’lı seviyelerden haftaya başlayan Dolar/TL, hafta içinde 34,10 sınırının üzerine çıkarken Euro/TL, 38,20 sınırını test etti. Altının onsu, Fed’in faiz kararının ardından yükselişe geçerek 2.619 dolar ile rekor kırarken altının gram fiyatı, onstaki yükselişe paralel olarak 2.872,95 lirayla zirvesini yeniledi.
“Yurt dışı yerleşik yatırımcılar, 6-13 Eylül haftasında reel olarak (fiyat ve kur etkisinden arındırılmış) 320,6 milyon dolar hisse senedi satışı, 1.646,6 milyon dolar Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS-Kesin Alım) alımı ve 48,7 milyon dolar Özel Sektör Tahvil satışı gerçekleştirdi. Aynı haftada yurt içinde yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı 93 milyon dolar artarak 105.468 milyon dolara yükselirken, tüzel kişilerin döviz mevduatı 2.047 milyon dolar azalarak 64.768 milyon dolara geriledi. Kur korumalı mevduat (KKM) hesapları 199 milyon dolar azalarak 46.527 milyon dolar (1.564 milyar TL) olarak gerçekleşti. Türkiye’nin dolar bazlı 5 yıl vadeli CDS oranı 300 sınırının altında kalmaya devam etti.
Uzun vadede ne bekliyoruz…
“TCMB, 2024 yılının ilk toplantısında politika faizini 250 baz puan artırarak %45,00 seviyesine yükseltirken, 22 Şubat tarihli toplantısında politika faizini değiştirmeyerek %45,00 seviyesinde sabit bıraktı. Merkez Bankası, 21 Mart tarihli toplantısında politika faizini 500 baz puan artırarak %50 seviyesine yükseltti. TCMB, 25 Nisan, 23 Mayıs, 27 Haziran, 23 Temmuz, 20 Ağustos ve 19 Eylül tarihli toplantılarında ise politika faizini değiştirmeyerek %50 seviyesinde sabit bıraktı.
“Ağustos ayında %2,47 artan TÜFE’nin Eylül 2024 tarihli TCMB piyasa katılımcıları anketine göre; Eylül ayında %2,22, Ekim ayında %2,24, 2024 yılı sonunda %43,14, 12 ay sonrasında %27,49 ve 2025 yılı sonunda %25,26 artması beklenmektedir. Yine aynı ankette Dolar/TL’nin 2024 sonunda 37,16 ve 12 ay sonrasında ise 42,43 olması öngörülmektedir. Cari dengenin 2024 sonunda 22,2 milyar dolar, 2025 yılında ise 24,3 milyar dolar açık vermesi beklenmektedir. GSYH büyümesinin 2024 ve 2025’te sırasıyla %3,2 ve %3,4 olacağı öngörülmektedir. TCMB haftalık repo faizinin 3 ay sonrasında %46,48 ve 12 ay sonrasında ise %31,66 olması beklenmektedir.”
Hibya Haber Ajansı