Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Maşallah bu coşkunuz, bu kararlılığınız, son seçimlerde nereye gittiğinizi gösterdi ve son seçimlerden büyük bir zaferle çıkarak bugünlere geldik. Havalimanından buraya yol boyunca ilgi alaka maalesef bir buçuk saat gecikmeyle huzurunuza gelmemizi sağladı.
Hakkınızı helal edin. Sizlerin vasıtasıyla tüm ilçeleri ve mahalleleriyle Hatay'ın tamamına selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
Bugün kardeşlik, barış ve tarih şehrimiz Hatay'ımızda çok önemli bir tören vesilesiyle beraberiz. Bizleri buluşturan rabbime sonsuz hamdüsenalar olsun. Hatay'ı alın dedik ve aldınız! Hatay 1 Nisan'da gerçek belediyecilikle tanıştı.
Şimdi öncelikle Hatay'a olan şükran borcumuzu ödemek istiyorum. Bundan 7 ay önce çok çekişmeli geçen bir yerel yönetimler seçimi yaşadık. 31 Mart sürecinde en fazla örselenen, hırpalanan, tartışma konusu yapılan şehirlerimizin başında Hatay geliyordu.
Geriye dönüp baktığımızda üzüntü verici hadiselere şahit olduk. Hataylı kardeşlerimiz depremin yaralarını sarmaya çalışırken maalesef başkaları da kendi aralarında koltuk kapmaca oynuyordu. Hatay belediyecilik hizmetlerinde bakımsızlığa terk edilmişti.
Hatay gündelik siyasetin ayak oyunlarının kurbanı olmuştu. Cumhur İttifakı olarak Hataylı kardeşlerimizin çığlıklarına kulak verdik. Tek gündemi Hatay'a hizmet olacak bir kadroyla sizlerin huzuruna çıktık.
31 Mart gecesi gözümüz kulağımız hep Hatay'da oldu. Sizlerden gelecek müjdeli haberlerde oldu. Şimdi sizlere öyle bir belediye başkanı gönderdik ki milletvekilleriyle beraber inşallah çift gözlü olacak, dört gözlü olacak ve cumhurbaşkanıyla beraber burası yeniden ayağa kalkacak.
31 Mart'ta Hatay'dan tüm Türkiye'ye örnek olacak bir sonuç bekliyorduk. Maşallah Hatay halkı da bizim bu beklentilerimizi boşa çıkarmadı. Büyükşehir Belediyesi ile birlikte toplam 8 ilçemizin emaneti emin ve ehil ellere sayenizde teslim edildi.
Cumhur İttifakı'nın gerçek belediyecilik vizyonuna güvenen Hatay halkına gönülden teşekkür ediyorum. AK Partili kardeşlerimle birlikte, Milliyetçi Hareket Partili kardeşlerime, bunun yanında muhalefetten umudunu keserek adaylarımıza destek olan tüm vatandaşlarıma teşekkürlerimi iletiyorum.
Rabbim hepinizden tüm Hataylı kardeşlerimden razı olsun. Bugün şu gerçeği üzerine basa basa tekrar söylüyorum. 31 Mart akşamı sandıkların kapanmasıyla birlikte seçim yarışı bitmiş, artık Hatay'a hizmet yarışı başlamıştı. Önemli olan Hatay’ın bir an önce ayağa kalkmasıdır. Buna var mıyız? Öyleyse mesele yok. Önemli olan Hatay halkının birliği, beraberliği ve dayanışmasıdır.
Cumhur İttifakı olarak sizlerin teveccühüne layık olmaya çalışacağız. Beşeri ve kültürel zenginliğimizin sembol şehri Hatay, bundan sonra belediyecilik hizmetlerinde de artık parmakla gösterilecek.
31 Mart’ta 10 yıllık fetret devrinden kurtardığımız Hatay’ı hep birlikte çok daha güzel yerlere taşıyacağız. Hatırlayın, 'oy yoksa hizmet de yok' diyenlerden değil. Bize oy versin veya vermesin, Hataylı kardeşlerimizin tamamına biz hizmet götürenlerden olacağız.
Hataylı kardeşlerim şunu çok iyi bilsin: Bizde ayrımcılık olmaz. Bizde ötekileştirme olmaz. Bizde insanları kökenine, meşrebine, görüşüne göre tasnif etmek olmaz.
Bizde asıl olan milletimizin takdiridir, muhabbetidir, hayır duasını almaktır. Siz bize inandınız, bize itimat ettiniz, bize güvendiğinizi gösterdiniz. İnşallah biz de her günü fırsat bilecek ve sizlere aşkla hizmet edeceğiz.
6 Şubat depremlerinin vurduğu şehirlerimizi yeniden ihya ve imar etmek için durmadan, dinlenmeden çalışıyoruz. Başkalarının gündemi ne olursa olsun, iktidarımızın ve ittifakımızın birinci gündemi depremzedelerimizi süratle yeni yuvalarına kavuşturmaktır.
Seçim dönemlerinde bile bu önceliğimizi geri plana almadık. Devletimizin tüm kapasitesini deprem bölgesine teksif etmiş durumdayız. Burada bazı rakamları sizlerle paylaşmak istiyorum. Birileri halen yeterince kavrayamasa da Türkiye, 6 Şubat’ta tam anlamıyla asrın felaketini yaşamıştır. Bakınız, 2010 yılında 316 bin kişinin öldüğü Haiti’deki depremden 15 kat daha büyük enerji açığa çıkaran bir doğal afetle sarsıldık. Dünyanın 90 ülkesinden daha geniş bir alanı etkileyen bu depremler, Hatay’ımız başta olmak üzere 11 ilimizde büyük yıkımlara yol açtı.
O gün kimi kardeşlerimizin ifadesiyle hüznü, çaresizliği, kıyameti, kimine göre endişeyi, felaketi, acıyı yaşadık. Toprağın altında kalan canlarımızı hiçbir zaman unutmadık. Ama yüreğimizdeki acı, yaşadığımız yıkım çok büyük olsa da umudumuzu daima diri tuttuk. Depremin hemen ardından 3 ay gibi kısa bir sürede 180 bin konutumuzun yapımına başladık.
Böylece 11 ilimizi dünyanın en büyük şantiye sahasına dönüştürdük. Bugün deprem bölgemizde 1900 şantiyede ve 4 bin 333 köyümüzde 160 bin mimar, mühendis ve işçi kardeşimiz canla başla çalışıyor. Şu ana kadar 350 bin 430 konut ve işyerimizin ihalesini gerçekleştirdik. Bunlardan 18 bin 404’ü Hatay’da olmak üzere 101 bin 254 tanesini teslim ettik.
Bugün de Hatay’ımızda 7 bin 856, Malatya’mızda 6 bin 759, Gaziantep’imizde 5 bin 259, Kahramanmaraş’ımızda 3 bin 135, Adıyaman’ımızda 3 bin 108, Adana’da 648, Diyarbakır’ımızda 641, Elazığ’ımızda 569, Şanlıurfa’mızda 17, Kilis’imizde 9, Osmaniye’mizde 1310 olmak üzere toplamda 29 bin 311 yuvamızın daha kuralarını çekerek hak sahiplerine teslim ediyoruz.
130 bininci afet konutumuzun anahtarlarını depremzedelerimize teslim etmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz. Yeni evlerimizin depremzede kardeşlerimiz, ailelerimiz ve evlatlarımız için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.
Hatay'da toplam 152 bin 959 hak sahibimiz var. 11 ilimizde ise toplam 442 bin 709 hak sahibi bulunuyor. Bu yılın sonuna kadar 201 bin 688 ev ve iş yerimizin daha anahtarlarını sahiplerine teslim edeceğiz. 2025 yılı sonunda 452 bin 958 konut, iş yeri ve ahırı teslim etmiş olacağız. Deprem bölgesinde evine girmeyen hiçbir hak sahibimiz kalmayacak.
Bir defa şunu çok açık ve net söylemek isterim. Biz meydanlarda verdiğimiz sözü göreve gelince unutanlardan değiliz. Biz ahdine, vaadine, millete verdiği sözlere sadık bir yönetimiz. Biz bir şeyi yapacağız dersek, Allah’tan bir mani olmazsa yaparız.
Çevre Bakanlığımızın yanı sıra, AFAD’ımız, Kızılay’ımız, belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımızla da şehirlerimizi ayağa kaldırmak için uğraşıyor.
AFAD vasıtasıyla Hatay’a yaptığımız nakdi yardımların toplamı nedir biliyor musunuz? 36 milyar 150 milyon lirayı aştı. İmece usulüyle Hatay’ın ihtiyaçlarını gidermek için devlet-millet el ele vermiş durumdayız. Hataylı kardeşlerim bu konuda gönüllerini ferah tutsun. Deprem bölgemiz sanayisiyle, ticaretiyle, üretimiyle, kültürel zenginliğiyle yeniden ayağa kalkana kadar buradan asla ayrılmayacağız.
Bu vesileyle depremde vefat eden tüm kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına sabrı cemil niyaz ediyorum. Bu yuvaların yapımında alın teri döken mimarlarımızı, mühendislerimizi, işçi kardeşlerimizi ve kurumlarımızı tebrik ediyorum.
Aynı şekilde Hataylı kardeşlerimizin bir an önce yeni hayatlarına başlaması için desteklerini esirgemeyen savunma sanayimizin gururu BAYKAR’a, Doğuş Grubuna, Türkiye İş Bankası'na ve tüm hayırseverlere en kalbi şükranlarımı sunuyorum.
Çok değerli kardeşlerim, Hatay'ın yetiştirdiği önemli münevverlerden olan merhum Cemil Meriç üstadımız 'tarihimiz mührü sökülmemiş bir hazinedir' diyor. Üstadın dediği gibi mazimiz dünyada eşi benzeri bulunmayan nadide bir hazinedir.
Şehirlerimizi ayağa kaldırırken, hafıza mekanları olan kültür varlıklarımızı da ihya ediyoruz. Habib-i Neccar Camii ve meclis binasında çalışmalarımıza başladık, tüm hızıyla devam ediyor. Uzun Çarşı bölgesi, Kurtuluş Caddesi ve Kemal Paşa Caddesi gibi tarihi alanları restore ederek kültürel mirasımızı yaşatıyoruz.
Asi Nehri'nin çevresini, altyapısını, yeşil alanları, parkları, bisiklet ve yürüyüş yolları yeniden canlandırılıyor. Deprem nedeniyle 80 santim çökme yaşanan İskenderun sahilinde yeni bir projeyi daha hayata geçiriyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız deniz dibindeki tahkimatı tamamladı.
Çevre Bakanlığımız ise 303 bin metrekare alanda çalışmalarına devam ediyor. Projemizin tamamlanmasıyla yürüyüş yolları, çocuk oyun alanları, kafeteryaları ve restoranları vatandaşlarımızın hizmetine sunmuş olacağız.
2025’ten sonra da yüzlerce yıldır Harput Kalesi'nden yükselen o güzel selamlara, Hatay, Habib-i Neccar Camii'nin minareleri yine cevap verecek. Hatay'ı eskisinden çok daha güzel, daha modern, depreme daha dayanıklı hale getirene kadar bize durmak, dinlenmek yok.
Burada şunu söylemek isterim. Altyapısı ve üst yapısıyla bu kadar çok çalışmayı aynı anda yürütmek öyle her baba yiğidin harcı değildir.
Gelişmiş denilen ülkelerin daha küçük afetlerde nasıl zorlandığını hepimiz görüyoruz. Bütün bu çalışmalar devletimizin vatandaşına verdiği değer yanında, organizasyon kapasitemizi de gösteriyor. Daha önemlisi depremzedelerimizi yuvalarına bir an önce kavuşturmak, şehirlerimizi bir an önce ayağa kaldırma irademizi gösteriyor.
Biz işte bunun için yeniden daha güçlü Anadolu diyoruz. Biz işte bunun için büyük ve güçlü Türkiye diyoruz. Biz işte bunun için Türkiye Yüzyılı diyoruz. Allah’ın izniyle bu iddialarımızın hiçbirinden vazgeçmeyeceğiz.
Sevgili kardeşlerim şunu herkes görsün ve anlasın, ne kandan ve gözyaşından beslenen terör baronları, ne gözlerini Hatay'a diken emperyalizmin uşakları, ne de bölgemizi kana ve ateşe boğan terör devletleri, bunların hiçbiri Türkiye Yüzyılı ülkümüzle aramıza giremez.
Türkiye sadece tarihiyle, kültürüyle, birikimiyle değil, hadiseleri okuyuş tarzı itibarıyla da çok büyük bir devlettir. Biz meseleleri başkaları gibi çeyrek asırlık tecrübeyle değil, 2 bin 200 yıllık bir süreci aşan köklü bir hafızayla değerlendiriyoruz. Bin düşünüyor, bir söylüyoruz. İktidar ve ittifak olarak, bir adım atmadan önce de her şeyi en ince detayına kadar hesaba katıyoruz.
Önümüze çıkan engelleri aşarak, kurulan tuzakları bozarak hedeflerimize doğru emin adımlarla yürüyeceğiz. Ülkemizde olan tüm araçları, bütün imkanları kullanarak terörün olmadığı, şiddetin olmadığı, huzurun, demokrasinin ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi mutlaka inşa edeceğiz.
Bu topraklar üzerinde daha nice asırlar boyu Türk, Kürt, Arap, Alevi, Sünni demeden 85 milyon hep beraber kardeşçe yaşayacağız.
Millet olarak birlik ve beraberliğimiz her türlü hainliğin, her türlü alçaklığın, her türlü sabotaj girişiminin fevkindedir. Terör örgütleri bizi maşa gibi kullanamayacak. Hedeflerine ulaşamayacaklar. İç cephemizi sarsamayacaklar. Ezeli ve ebedi kardeşliğimize pusu kuramayacaklar.
Aramıza nifak tohumları ekemeyecekler. Hep beraber Türkiye olmamızı engelleyemeyecekler. Kardeşliğimizi bozamayacaklar. Öyleyse emin adımlarla, yarınlara yürüyor muyuz? Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Hatay'dan güçlü bir destek bekliyorum. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum.
Bu vesileyle dün gece İsrail saldırganlığının hedefi olan komşumuz İran'a ve İran hükümetine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Batılı güçler tarafından iyice şımartılan Siyonist İsrail hükümeti bu tarz saldırılarla bölgesel bir çatışmanın fitilini ateşlemeye çalışıyor.
İsrail ve destekçilerinin bu oyununa gelinmemesi son derece önemlidir. İsrail bu anlayışla, bu kafayla bir yere varamayacak. Duamız şu: Ya Kahhar ismi şerifi hürmetine Allah'tan bunların kahrını bekliyoruz."
Hibya Haber Ajansı