Şenay Tanrıvermiş’in yazdığı Ev Yapımı Eylem adlı oyun, DBŞT kadın oyuncuları tarafından yapılan bir ekip çalışmasıyla Çalakîya Malçêkirî olarak Kürtçeye uyarlandı. Elvan Koçer tarafından yönetilen oyunda Nurşen Adıgüzel, Rêzan Kaya, Perînaz Delazy ve Zeycan Ateş rol alıyor.
Oyun, hiçbir şey yapma gereği duymazken bile, içinde duyumsadığı küçük çığlığı ve bastıramadığı isyanını eyleme dökmek üzere evde toplanıp harekete geçen üç kadının hikayesini anlatıyor. Orta sınıfa mensup bu kadınlar bitmek bilmez kadın cinayetlerine ve erkek şiddetine karşı tepkilerini isyana dönüştürüp protesto etmeye karar verirler ve bu amaçlarını gerçekleştirmek üzere ev yapımı modelinde eylem yapmak üzere toplanırlar. Korku, panik ve acı halleri eğlenceli başlayan oyun, gerçekle yüzleştikleri an acıya dönüşen günümüz insanının trajedisini anlatıyor.
Oyunun prömiyeri 5-10 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek Kadın Tiyatro Günleri’nin açılış günü olan 5 Kasım’da saat 19.30’da Çand Amed Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapılacak.
Oyunun yönetmeni Elvan Koçer, oyunu Kürtçeye nasıl uyarladıklarını anlattı. Bir ekip çalışması yaptıklarını belirten Koçer, “Tekstten tutalım, reji, akışa varıncaya dek sadece oyuncularla değil, tiyatrodaki diğer kadın arkadaşlarla hep birlikte uyarladık. Birlikte tartışarak, sahnede prova yapa yapa hep beraber bir sürece getirdik. Bizim ekibimiz için ilk kadın oyunu oluyor. Bu bir başlangıç diyebiliriz. Bir kadın oyunu çıkartmak yıllardır hep hayalimizdi. Bizim tiyatro grubuna baktığımızda erkeklerden daha güçlü bir kadın ekibi var. Tiyatronun tüm çalışmalarını kadınlar yürütüyor ve hep istiyorduk. Bu başlangıç diğer oyunları arkasından getirecektir” dedi.
Oyuncu Rezan Kaya, estetik baskının altında olan bu karakterlerin çok da duyarsız olmadığını belirterek, “Dışarıdan gelen seslere karşı bir tepkide bulunmak istiyorlar. Fakat orta sınıfa mensup olduklarından kaybedecek çok şeyleri var. Güzel evleri, güzel arabaları, her şeyleri çok güzel ve onları kaybetmekten korkuyorlar” dedi.
Oyunda eylemci kadını canlandıran Zeycan Ateş de şunları söyledi:
“Erkekler tarafından yıkılmış ve yine erkekler tarafından minnoş bir eve çevrilerek içeriye hapsedilen kadınları dışarıdaki kadınların kurtarması anlatılıyor. Kadınlar çıkıp çıkmama arasında kalıyor. Oyunda bir ayna figürü var erkeği temsil eden. Ara ara nefesini enselerinde hissettiren bir erkek sesi. O baskının nefesi.”
Hibya Haber Ajansı