Kadın cinayetleri üzerinden iktidara yüklenen Dervişoğlu, “Suçlular, mevcut düzenin sunduğu müsamahadan cesaret buluyor. Ceza sistemimizdeki hafifletici sebepler, iyi hal indirimleri, yetersiz denetimler, adeta suça davetiye çıkarıyor. Suç işleyenler, her seferinde daha da cesaretleniyor. Ama artık yeter. Hazreti Ali’nin dediği gibi, ‘Bir zulme engel olamıyorsanız, onu herkese duyurun.’ Biz de bu kötülüklere karşı sesimizi yükseltmek zorundayız. Bu milletin vicdanı sessiz kalamaz, kalmayacak!” dedi.
Türkiye’nin yeniden adalet arayan, haksızlıklara karşı duran, konuşan bir ülke olacağını vurgulayan Dervişoğlu, “Şunu unutmayın ki; konuşan Türkiye, unutmayan Türkiye'dir. Çocuk istismarına ‘Bir kereden bir şey olmaz’ diyenleri unutmayacağız. ‘Kadın herkes içinde kahkaha atmayacak, iffetli olacak’ diyenleri unutmayacağız. ‘Kadın ve erkek eşit olamaz, bu fıtrata aykırıdır’ diyenleri unutmayacağız. Türk kadını için evinin süsü diyenleri, kadın çalışmayı tercih ederek fuhuşa hazırlık yapmış oluyor diyenleri de unutmayacağız. Ve ‘Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur’ diyen zihniyetin de karşısında duracağız” ifadesini kullandı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın “Kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini bu coğrafyadan kazımak için mücadelemizi amasız, fakatsız, sıfır tolerans ilkesiyle kararlılıkla sürdüreceğiz!” şeklindeki sosyal medya paylaşımını hatırlatan Dervişoğlu, “Yahu 22 yıldır bu ülkeyi yöneten siz değil misiniz? Daha şimdi saydığım kadına yönelik kötülüğü dışa vuran tüm cümleler başka bir ülkenin iktidar partisi kurmaylarının sarf ettiği cümleler mi? Bırakın hala yapacağız, edeceğiz ile biten cümleler kurmayı artık. Geçen 22 yılda adalet konusunda hiçbir bir şey yapmasaydınız, her şeyi olduğu gibi bıraksaydınız da zaten bu kadar cinayet olmazdı. Yaptığınız infaz düzenlemeleriyle suçluları cezasız bıraktınız.” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sonrasında, makroekonomiden demokrasiye, satın alma gücünden yaşam kalitesine kadar her alanda ciddi gerilemeler yaşandığını vurgulayan Dervişoğlu, “Bu öyle bir hal ki, itibar edenin de pek kalmadığı ama istatistik diye sundukları enflasyonundan işsizliğine, büyümesinden yaşam memnuniyetine güvenilirlik düzeyi sorgulanan tüm veriler dahi kötüleşmeye işaret etmektedir. Yani artık yalanla bile saklayamaz haldeler ülkeyi nasıl bir batağa sürüklediklerini. Aslında herhangi bir kurumun oynanmış verilerine de ihtiyaç yok durumun ciddiyetini anlamak için. Çıkın sokağa, sorun vatandaşa” dedi.
Grup toplantısının son bölümünde dikkat çeken bir çağrıda bulunan Dervişoğlu, ‘kaçakların tespiti ve sınır dışı edilmesi için, sokaklarda onlarca suç kaydıyla toplumu enfekte eden ne kadar sapık, suçlu, firari varsa tamamının tespiti ve cezaevine gönderilmesi için’ kapalı nüfus sayımı istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail çıkışı ile TBMM Genel Kurulu’nda kapalı olarak gerçekleşen İsrail oturumuna da değinen Dervişoğlu, “Ne katil İsrail ne de arkasındaki güçler, Türkiye topraklarına göz dikemez, işgal edemez ve bunu aklından dahi geçiremez. Türkiye’yi yönetenler; içeride tıkanınca, dışarıda tehdit yaratmaya çalışmanın ve bunun üzerine politika bina etmeye kalkışmanın esiri olmuşlar. İnce siyasi hesaplarınızın ne olduğunu gayet iyi biliyoruz. Hangi hesaplarla HÜDA PAR’ın elini kaldırdığınızı, hangi amaçlarla DEM’e el uzattığınızı görüyor ve takip ediyoruz. Dost düşman iyi bilsin ki; Türkiye büyük bir ülkenin, Türk de büyük bir milletin adıdır” diye ekledi.
Hibya Haber Ajansı