Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum’un 2025 yılının sonuna kadar deprem bölgesinde yapım işlerinin tamamlanacağını söylediğini hatırlatan Avşar, bu süreç boyunca mücbir sebep halinin devam etmesinin de gerektiğini ifade etti. Avşar, ayrıca deprem bölgesinin yaralarının ancak özel bir yasal düzenleme ile sarılabileceğini belirtti.
Avşar, “Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşanan büyük yıkım sonrası bölgede Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından mücbir sebep hali uygulamaya konulmuştur. 31 Ağustos 2023’te sürecin sonlandırılmasına yönelik tepkiler üzerine uygulama, içeriği kısıtlanarak Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ile Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçeleri özelinde 31 Ağustos 2024 tarihine kadar uzatılmıştır. Başta Hatay olmak üzere birçok ilde yaşam normale dönemeden, felaketin yaraları henüz sarılmadan, mücbir sebebin gerekçeleri hala ortadan kalkmamışken bu durum ciddi rahatsızlık yaratacaktır.” diye konuştu.
Avşar, Bakan tarafından yapılan açıklamalarda, 76 bin konut ve işyerinin teslim edildiğini, Eylül ayında bu rakamın 100 bine ulaşacağını, yıl sonuna kadar 200 binin tamamlanacağı ve 2025 yılı sonuna kadar da tüm konut ve işyeri yapımının tamamlanacağı belirttiğini hatırlattı. Avşar, “Demek ki, 2025 yılında kadar hayat eskisi gibi normale dönmeyecek, altyapı ve fiziksel ihtiyaçlar tam anlamıyla giderilmeyecek, çarşı-pazar istenilen düzeyde çalışmayacaktır. Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ile Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde mücbir sebebin, -Sayın Bakanın dediğine göre- yapım işlerinin tamamlanacağı 2025 yılının sonuna uzatılması elzemdir.” dedi.
Olağan zamanlar için çıkarılan yasa ve yönetmeliklerden 6 Şubat depreminin getirdiği zorlukları gidermesi beklenemeyeceğini, bu amaçla deprem bölgesine yönelik özel yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini vurgulayan Avşar, şöyle devam etti:
“Bu süreçte sadece halk arasında rezerv alan yasası olarak bilinen yasa çıkarılmıştır. 6 Şubat depremleri üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen sorunların hala devam ediyor olması bu durumu teyit eder mahiyettedir. Depremle birlikte ortaya çıkan yeni sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlar ancak deprem bölgesine yönelik çıkarılacak özel yasal düzenlemelerle aşılabilir.”
Hibya Haber Ajansı