Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Erdoğan: Arnavutluk ile kültürel ve sosyal ilişkilerimizi derinleştirmek önceliğimiz

Tiran, 10 Ekim (Hibya) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk Tiran’da Namazgah Camisi’nin açılışında bir konuşma gerçekleştirdi.

Tiran, 10 Ekim (Hibya)

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başlar şu şekilde:

"Bu açılış töreniyle sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bizleri bugün bir kez daha aşkla bağrınıza bastığınız için her birinize teşekkür ediyorum.

Bugün çok büyük bir bahtiyarlık yaşıyorum. 2015 yılında temelini attığımız Balkanların en büyük camisi Namazgah Cami’nin tüm Müslüman kardeşlerimiz için hayırlı olmasını rabbimden niyaz ediyorum.

Diyanet İşleri Başkanlığımızın ve Diyanet Vakfımızın katkılarıyla inşa edilen Namazgah Camisi’ne yaptıkları destek için değerli dostum Başbakan Edi Rama başta olmak üzere emeği geçen tüm Arnavut kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.

Balkan coğrafyasının bu en büyük camisinin aynı zamanda 6 asrı aşan ortak tarihimiz ve kardeşliğimizin en yeni nişanesi olarak hafızalarımızda yerini alacağına inanıyorum. Tiran Namazgah Camisi’nin gelenekten geleceğe uzanan kadim ile teknolojiyi birleştiren bugünün inşaat teknolojisiyle Balkanlarda hakim olan klasik Osmanlı mimarisini buluşturan bir yapı olarak tasarladık.

Yaklaşık 10 dönümlük arazi üzerine inşa edilen camimizde açık alanlarla birlikte aynı anda 8 bin kişi ibadet edebilecek. İbadet alanının yanı sıra konferans salonu, derslikler, kuran kursu, sergi salonu, kütüphane, engelli ve yaşlı asansörü, çalışma odaları ve kültür merkeziyle camimizi bir küllüye anlayışıyla inşa ettik.

Cami alanında bulunan Balkan Kültürleri Birlikte Yaşam Müzesiyle de Arnavutluk’un zengin kültür mirasını yansıtmayı hedefliyoruz. Namazgah Caminin aramızdaki dostluğun, kardeşliğin, dayanışmanın sembolü olacağından şüphe duymuyorum.

Görenleri hayran bırakan, iç huzuru veren, manevi dünyamızı dış dünya ile bütünleştiren bu muhteşem eserde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Sıkı kardeşlik hukukuyla bağlı olduğumuz Arnavutluk ile kültürel ve sosyal ilişkilerimizin daha da derinleştirilmesi önceliğimizdir. İki millet birbirlerini her vesileyle desteklemiş, derdine ve sevincine ortak olmuştur. Ülkelerimizdeki deprem felaketlerinde Türk ve Arnavut halklarının gösterdiği dayanışma uluslararası camiaya örnek teşkil etmiştir.

Fier ilinde inşa ettiğimiz Türkiye-Arnavutluk Dostluk Hastanesi ve Leç ilinde yaptığımız deprem konutları bu dayanışmamızın en somut eseridir. İnşallah bundan sonra devletimiz de kurumlarımız da sivil toplum kuruluşlarımızla Arnavutluk’un yanında yer almaya devam edeceğiz.

İslam düşüncesinde; hayatın kalbinde, şehrin merkezinde, medeniyetin temelinde cami vardır. Camiler; kardeşlik, dayanışma ve yardımlaşma gibi toplumu yücelten değerlerin yaşatıldığı mekan birliğimizi ruh birliğine dönüştüren mabetlerdir. Camiler sadece ibadet mekanları değil, ezanlarıyla bütün insanları tevhide, kulluğa ve Allah’a çağıran, kubbesiyle müminleri birleştiren, mihrabıyla yüzleri ve gönülleri yüce rabbimize döndüren hakikat merkezleridir.

Yüce dinimiz biz Müslümanlara camiler inşa etmeyi ve camilerimize sahip çıkmayı bir görev olarak yüklüyor. Bugün camiler inşa ettiğimiz gibi bu camilerin temsil ettiği değerleri yaşamak ve yaşatmak için de hep birlikte gayret göstermeliyiz. Barış dini İslam’ın yüce değerlerinden kopmamalı, kutsal dinimizi şahsi emelleri için istismar eden çıkar gruplarına meydanı boş bırakmamalıyız. Genç, yaşlı bütün kardeşlerimizi bu mabedi bir huzur mekanına dönüştürmeye, camilerimizin temsil ettiği değerleri yaşatmaya davet ediyorum.

Gazze’de ve işgal edilmiş Filistin topraklarında İsrail’in uyguladığı soykırım bir yılı geride bıraktı. 50 bin masum Filistinli kardeşimiz şehit edildi. 100 bini aşkın kardeşimiz yaralandı. Camiler, kiliseler, üniversiteler, okullar, hastaneler ve pazar yerleri bombalandı. İsrail yönetimi Filistin’de çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden saldırılarına devam ediyor.

Şimdi de İsrail yönetimi, katliam politikasını Lübnan’a taşıdı. İsrail’in uyguladığı devlet terörünün karşısında durmak hepimiz için vicdani bir zorunluluktur.

Netanyahu yönetimi son olarak Lübnan’a da saldırmak suretiyle bölgede barış sağlanması niyeti olmadığını tekrar göstermiştir. Bu kutsal mekanda bir kez daha Müslümanlar başta olmak üzere vicdan sahibi tüm dünyaya İsrail saldırganlığına karşı ortak tavır almaları çağrısında bulunuyorum.

Bu güzel camilerde edilecek duaların, yapılacak ibadetlerin hak katında kabul edilmesini niyaz ediyorum."

Hibya Haber Ajansı