Geçtiğimiz hafta, çoğunluğu Filistinli olan 20 şikayetçiden oluşan bir grup, Hollanda savcılığından İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki iddia edilen suçlarla ilgili ICC soruşturmasını rayından çıkarmaya çalıştığı iddialarını incelemesini talep ederek talepte bulundu.
Grubun avukatlarına göre, ceza davası, The Guardian'ın İsrail istihbaratının dokuz yıllık bir süre boyunca ICC başsavcılığını nasıl baltalamaya, etkilemeye ve iddiaya göre sindirmeye çalıştığını ortaya koyan soruşturmasına yanıt olarak açıldı.
İsrail-Filistin yayını +972 Magazine ve İbranice yayın kuruluşu Local Call ile yapılan ortak soruşturma, Hollanda hükümetini bu yılın başlarında İsrail'in Hollanda büyükelçisine endişelerini iletmeye yöneltti.
ICC'nin Lahey'deki ev sahibi devleti olarak Hollanda, mahkemeyle yaptığı bir anlaşma uyarınca ICC personelinin güvenliğini ve emniyetini korumakla yükümlüdür ve "herhangi bir müdahaleden uzak" olduğundan emin olmalıdır.
Guardian'ın gördüğü dosyanın özetlerine göre, ceza şikayeti Hollanda makamlarını ICC'ye karşı yükümlülüklerini "acil bir konu olarak" yerine getirmeye çağırdı.
Şikayetçilerin avukatları, "İsrail'in soruşturmayı etkileme, sabote etme ve durdurma yönündeki birçok girişiminin [müvekkillerinin] adalet hakkının doğrudan ihlalini oluşturduğunu" savundu.
İsrail'in ICC'ye karşı casusluğunun, Hollanda ceza hukukunun ihlallerini ve ICC'yi kuran anlaşma olan Roma Statüsü'nün 70. maddesi uyarınca adaletin uygulanmasına karşı suçları da içerebileceğini söylediler.
Avukatlar, savcıları, Hollanda'da potansiyel olarak suç teşkil eden eylemlere karıştıkları iddiasıyla İsrail güvenlik aygıtının kıdemli üyelerine davayı odaklamaya çağırdı.
Hibya Haber Ajansı