Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir dizi resmi temasta bulunmak üzere Almanya’nın başkenti Berlin’e gitti.
İmamoğlu, başkentte ilk olarak, Türkiye Cumhuriyeti Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen’i ziyaret etti. Büyükelçi Şen tarafından yaklaşık 1 saat boyunca ağırlanan İmamoğlu, ardından Berlin Temsilciler Meclisi’ne geçti.
Bir süre görüşmeleri izleyen İmamoğlu, oturum yönetimi tarafından anons edilince, meclis üyelerince alkışlandı. İmamoğlu, Berlin'e Hükümet Eden Belediye Başkanı Kai Wegner ve Berlin Temsilciler Meclisi Başkanı Cornelia Seibeld ile de meclis binasında bir araya geldi.
Resmi temaslarının ardından, Berlin’in “Küçük İstanbul” olarak bilinen mahallesi Kreuzberg’e geçen İmamoğlu, gurbetçi vatandaşlar tarafından ilgiyle karşılandı. Vatandaşlarla anı fotoğrafları çektiren İmamoğlu, esnaf ziyaretlerinde bulundu.
İmamoğlu’nun Kreuzberg ziyaretinde, İstanbul ve Türkiye’dekine benzer sahneler yaşandı. İmamoğlu, 1974-1982 yılları arası Batı Almanya Şansölyesi olarak görev yapmış sosyal demokrat politikacı Helmut Schmidt adına kurulan vakıf tarafından Berlin İletişim Müzesi’nde düzenlenen “Adil Bir Demokrasi İçin” konulu etkinlikte konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin, Mustafa Kemal Atatürk’ün girişimleriyle, 1930’lu yıllardan bu yana uzanan çok partili hayata geçiş sürecinin kısa bir özetini katılımcılarla paylaşan İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Atatürk'ün mesajı, siyasi rekabet için bir davetten daha fazlasıydı. Türkiye'de bir çoğulculuk kültürü inşa etmeye yönelik bir çağrıydı. Çok partili demokrasiye yönelik bu ilk girişim kısa sürse de Türk halkının demokratik özlemleri devam etti. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, 1946'da, Türkiye ilk çok partili seçimlerini gerçekleştirerek, demokrasi yolculuğunda yeni bir sayfa açtı. O tarihten bu yana, Türkiye demokrasisi askeri darbeler, krizler ve pek çok zorlukla karşı karşıya kaldı.”
İmamoğlu, “CHP’nin eski lideri Sayın Kılıçdaroğlu, mahkeme karşısına çıkacak. Bu, kötü bir şaka olmalı! Seçilmiş temsilcileri görevden almak, sadece demokratik bir gerileme değil, Türkiye’nin demokratik mirasına bir ihanettir.” diye konuştu.
Demokratik değerleri güçlü bir kararlılıkla savunmaları gerektiğini söyleyen İmamoğlu, şunları ifade etti:
“Demokratlar olarak, hukukun üstünlüğünü desteklemeli ve temel hak ve özgürlükleri korumalıyız. Demokrasinin sadece bir yönetim sistemi değil, herkes için bir onur ve fırsat garantisi olmasını sağlamalıyız. Ancak demokratik değerler, tutarlı bir şekilde savunulmalıdır. İstediğimiz gibi seçemeyiz. Bir vakada adaletsizliği kınarken, diğerini görmezden gelemeyiz. İnsan haklarını ve küresel dayanışmayı savunurken, savaş ve çatışmalardan kaçanlara sınırlarımızı kapatıp, diğer ulusları bu yükü tek başlarına taşımak zorunda bırakamayız. Otoriter rejimler, dünyanın her yerinde barış ve istikrarı tehdit ediyor.”
Hibya Haber Ajansı