Adalet Bakanı Tunç, Ankara’da ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bakan Tunç’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Sosyal medya paylaşımları nedeniyle zaman zaman adli soruşturmaların yapıldığını görüyoruz. Gerçek hayatta bir hareket, fiil, beyan suç teşkil ediyorsa bunun sosyal medya yoluyla, yazılı veya görsel basınla paylaşılması durumunda da suç teşkil eder.
Yargımız da özellikle sosyal medya paylaşımlarında eğer bir suç unsuru görürse soruşturma başlatıyor. Bu anlamda bahsedilen soruşturma da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan bir soruşturmadır. Burada bizim bu paylaşımların suç teşkil edip etmediğini belirleyecek olan yargı mensupları, hakimlerimiz, savcılarımızdır. Dolayısıyla değerlendirecek olanlar onlardır. Ancak paylaşıma baktığımız zaman özellikle yargının soruşturma başlatmasına gerekçe gösterdiği paylaşımları sizler okuyorsunuz.
Dolayısıyla yargının suç unsuru gördüğü ifadeler olarak değerlendirildi. Burada seçimlerin nasıl yapıldığını, bu ülkede yüzde 85 katılımla gerçekleştirilen seçimlerin nasıl şeffaf bir şekilde yapıldığını hep birlikte görüyoruz.
Bir sahtekarlık olduğunu ve binlerce, milyonlarca kişiye sahte kimlik verilecek oy kullandırıldığını ifade etmek, bu ifadelerin suç teşkil edip etmediğini değerlendirecek olan elbette ki yargımızdır. Yüksek Seçim Kurulu’nun, üyelerinin anayasal düzeni ihlal ettiği ve vatana ihanetle yargılanacağına ilişkin ifadelerin suç teşkil edip etmediğini, Türk Ceza Kanunu’nun hangi maddesine tekabül ettiğini değerlendirecek olan yargımızdır. Dolayısıyla yargı süreçlerine hukuk devletinde saygı göstermek ve sonucunu beklemek gerekir.
Dün Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanımıza yönelik sözlü ve fiili saldırıları kabul etmek mümkün değil. Bunlar Gazi Meclisimizin çatısı altında, milli iradenin tecelligahı olan TBMM’de gerçekleşmiş olması hepimizi derinden üzüyor, bu tür durumlar milletimizi de üzer. Milletimiz, bu tür hareketlerden rahatsız olur ve yeri geldiğinde de cevap verir.
Demokrasilerde bu tür fiili saldırılara, şiddete yer yoktur. Herkes varsa söyleyeceği bir şey, bunu özgürce söyleyebilir ama bu şekilde engellemelerle Plan Bütçe Komisyonu’na girmek isteyen, toplantı için saatinde orada bulunmak isteyen bir bakanımızı engellemeye çalışmak, ona fiili saldırıda bulunmak demokrasilerde olan şeyler değildir. Hiç kimse sayın bakanlarımızı kendi görev alanlarında yapacağı konuşmalar ve çalışmalarla ilgili engellemede bulunamaz. Dolayısıyla bu hareketi, fiili ve sözlü saldırıları şiddetle kınıyoruz. Bu tür çirkin eylemlerle de hiçbir yere varılamaz.
Yasa dışı bahis ve yasa dışı kumar, ülkemizin önemli bir problemidir. Özellikle internetin yaygınlaşmasıyla beraber yasa dışı bahis ve kumarla ilgili yargıya intikal eden çok sayıda soruşturma söz konusudur. Tabii yasa dışı bahisle mücadele konusunda da aldığımız önlemler var.
Gençlerimizi ve çocuklarımızı korumamız lazım. Özellikle internetin zararlı yayınlarından korumamız lazım. Buradaki caydırıcılığı sağlamak lazım. Yargımızın da bu konuda etkin bir mücadelesi söz konusu.
Yargının gerçekleştirmiş olduğu bu soruşturmaları hep beraber takip edeceğiz. Kim yasa dışı bahis ya da yasa dışı kumarla ilgili bir suç, kanunu ihlal eden bir davranış içerisindeyse onun sıfatına bakılmaksızın işlediği suçla ilgili olarak yargı gerekli soruşturmaları, kovuşturmaları yapar. Bu konuda suçlular varsa da gerekli cezalarını çekerler.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Bey bu konuda açıklama yaptı. Partilerinin yaptığı bir inceleme neticesinde böyle bir istifa kararı aldıklarını ifade etti. Dolayısıyla bu konuyla ilgili yargımıza intikal etmiş bir adli soruşturma söz konusu değil.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin eski Genel Başkanı ile ilgili gerçekleştirilen soruşturma ve kovuşturmalar var. Milletvekili olduğu dönemde cumhurbaşkanımıza yönelik hakaretleri nedeniyle fezlekeler düzenlenmiş ve Meclise gönderilmişti. Bu fezlekeler dokunulmazlık nedeniyle yargılaması mümkün olmamıştı.
Milletvekili süresi sona erdikten, dokunulmazlık ortadan kalktıktan sonra hakkında yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar tekrar gündeme gelmiş durumdadır. Özellikle yarın gerçekleşecek olan ifade almayla ilgili kamuoyunda çok çarpıtmalar var. Kendisi de özellikle bu konuda safları sıklaştıralım şeklinde bir beyanda bulunarak herkes bu safları sıklaştırma çağrısına katılacağını ifade eden bazı siyasiler oldu. Siyaset, karalama değildir. Siyaset, yapıcı siyaset yaparsanız milletten takdir toplarsınız.
Demek ki karalamayla, hakaret siyasetiyle bir yere varılamayacağının en güzel örneği CHP eski genel başkanı. Yıllarca siyaset yapıp, sadece Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik hakaret içeren kelimelerle siyaset yapa yapa bugünlere geldi ve hala bakıyoruz bu soruşturmaları, kovuşturmaları bahane ederek yine hakaretlerine devam ediyor. Milletimiz, karalama siyasetine hayır diyor. Yapıcı siyasete evet diyor. Şu anda Kılıçdaroğlu ile ilgili devam eden 9 dava ve 5 soruşturma var.”
Hibya Haber Ajansı