Yargılamanın gerçeklerden kopuk bir iddianame gölgesinde bir orta oyunundan fazlası olamayacağını belirten Yeneroğlu “İşlenen cinayetin arkasında yer alan gerçek sebepler ortaya çıkarılmalı, bu cinayeti azmettiren failler tespit edilip yargılanmalı ve hukuk devleti iddiasının gereği olarak cezalandırılmalıdır.” dedi.
Yeneroğlu’nun açıklaması şöyle:
“Pek çok delile rağmen savcılık tarafından cinayetin arkasındaki örgütlü organizasyon ve siyasi motivasyon yok sayılarak delillerin birçoğu değerlendirilmeden, ısmarlama bir şekilde, sıradan bir cinayetin dosyasıymış gibi iddianame düzenlenmiştir. Bu siyasi cinayetin sebebinin bile yer bulmadığı, siyasi kimlik ve bağlantıların yok sayıldığı iddianamenin onca eksiğine rağmen ilgili Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmiş ve yargılama tüm bu şaibeler altında başlamıştır.”
İşlenen cinayetin siyasi bağlantılarının ortaya çıkarılmaması için özel bir önem gösterildiğine değinen Yeneroğlu, “Olaya ilişkin delillerin toplandığı esnada iktidar ortağının üst düzey yöneticilerine dokunan kısımların törpülenmesi için her türlü müdahalede bulunulmuştur. İktidar ortağına dokunacak iş ve işlemleri yapan görevli savcılar değiştirilmiş ve soruşturma bu şekliyle yönlendirilmiştir. Haklarında “yurt dışına çıkış yasağı” bulunan ve aralarında Ahmet Yiğit Yıldırım’ın da olduğu 17 kişinin dosyası ayrılmış, diğer 22 kişi hakkında ise iddianamenin yazılması bir buçuk yıldan fazla sürmüş ve iktidarın zarar görmemesi için yerel seçimlerden sonraya bırakılmıştır.” dedi.
“İddianame, cinayeti aydınlatmaktan ziyade üstünü örtmek için yazıldığını ifade eden Yeneroğlu, "Dosya içerisindeki deliller tamamıyla araştırılmamış, bilerek ve istenerek bu kısımlar üzerine gidilmemiştir. Örneğin suçta kullanılan aracın kime ait olduğu ve bu kişinin olaydaki sorumluluğu ve bağlantıları üzerine gidilmemiştir.” açıklamasını yaptı.
Cinayetin günlerce yapılan fiziki takipler, telefon görüşmeleri ve otopsi raporunun ortaya çıkardığı şekilde şansa bırakılmayacak tarzda planlandığını belirten Yeneroğlu, "Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in ifadesi ve diğer tanık ifadeleri ile bilirkişi raporları, telefon yazışmaları ve bazı siyasi kimliklerin azmettiriciler ve tetikçiler ile arasındaki irtibatlar göz önüne alındığında cinayetin organize bir şekilde işlendiği açıkça anlaşılmaktadır. Tüm şüpheliler açısından ortada ciddi bir suç örgütü olmasına rağmen işlenen suikast, suç örgütü dışında iştirak halinde işlenmiş bir suç gibi gösterilmiş ve on yedi sanığın dosyası ayrılarak basit bir cinayet dosyası gibi birtakım şüpheliler hakkında göstermelik bir yargılamaya başlanmıştır.” şeklinde konuştu.
Hibya Haber Ajansı